Yeşil Çay'ın tarihi: Faydaları ve Zararları

Yeşil çay denilince akla ilk olarak ödem atmak, zayıflamak vb. tabirlerin aklımıza gelmesi çok normal. En azından benim ilk olarak bunlar aklıma geliyor. Ancak hepimizin bilmediği ya da bazılarımızın bildği yeşil çayın da bir tarihi var. Nereden gelmiş, nasıl ortaya çıkmış gelin hep birlikte bakalım...

Yeşil çayın nasıl yapıldığını, nasıl tüketildiğini hepimizin bildiğine eminim. Fakat yeşil çayın sayabileceğimiz birçok faydası varken birçok zararı da bulunuyor.

Yeşil çayın faydaları nelerdir?

Yeşil çay ilk olarak hepimizin de bildiği gibi vücuttaki ödemi atmak için bir numaralı bir içecek. Özellikle yemeklerden sonra tüketildiğinde kan şekerinin dengelenmesinde mükemmel bir rol oynuyor. Yeşil çay birçok hastalığın da yayılmasını önlüyor ve bu çalışmalarla kanıtlanmış. Alzheimer ve Parkinson'a karşı koruma sağlıyor. İçerisinde beyin fonksiyonları için çok faydalı mineraller bulunduğunu söyleyebiliriz.

Faydaları sırf bunlarla da sınırlı değil; yaşlanmayı geciktiriyor. Evet, doğru duydunuz yaşlanmayı geciktiriyor. Ben de araştırırken fazlaca şaşırmıştım.

Ayrıca yeşil çayı sadece içmek için değil, cildinize maske yapmak için de kullanabilirsiniz. Koyu göz halkalarına çok çok iyi geldiği bilinmektedir.

Yeşil çayın zararları nelerdir?

Birçok şeyin fazla tüketiminin zararı olduğu gibi yeşil çayın da zararları var. Doğal ya da herhangi bir bitki diye dozu fazla kaçırmamalı, eser miktarda tüketmeliyiz.

Genelde yeşil çayın günlük tüketim miktarı 2 fincan denilebilir. Miktar arttıkça kişide bulantı ya da kusma görülebilir. Kafa karışıklığı, kulakta çınlama, baş ağrısı ve baş dönmesi gibi etkileri de vardır. Kişiyi daha fazla sinirli ya da gergin yapabilir.

Yani aslında her şeyde olduğu gibi yeşil çayın fazla tüketiminde de problemlerle karşılaşabiliriz. Yine tabii ki vücudumuza neyin iyi gelip gelmeyeceğini siz daha iyi bilebilirsiniz. Yeterli miktarda ve bol bol ödem atmalı yeşil çaylı günler diliyorum!