TÜRK HALKININ ORTAK ZEVKİ: TÜRK KAHVESİ

14. yüzyılda Güney Habeşistan’daki Kaffa Yöresinde keşfedilen türk kahvesi Yemen valisi Özdemir Paşa tarafından beğenilmiş ve daha sonra topraklarımıza kadar gelmiştir. Zaman içerisinde pişirme yöntemi birkaç değişikliğe uğramıştır. Başlarda meyvenin kaynatılmasıyla hazırlanan kahve ilerleyen zamanlarda çekirdeklerin kaynatılmasıyla hazırlanmaya başlanmıştır.

İlk kahvehane Tahtakale’de açılmıştır. Daha sonra ise İstanbul’un her yerine yayılmıştır. Avrupalı insanlar kahveyle türkler sayesinde tanışmıştır. Pişirme yöntemine bağlı kalarak telvesi ile sunum yapılan tek kahve türk kahvesidir. Zamanla kahve, kahvehanelerden çıkıp evimize kadar gelmiştir.

Faydaları:

* Unutkanlığı azaltır, konsantrasyonu arttırır, zihinde tutar.

* Telvesi peeling olarak kullanılabilir.

* İçerisinde belirli oranda kafein, nisain ve antioksidan yer almaktadır. Bu da Tip2DM, Parkinson gibi hastalıkların önlenmesinde yardımcı olur.

* Vücuttaki toksinlerin atılmasını sağlar.

* Sade olarak tüketildiğinde sıfır kaloridir. Açlık hissini bastırır. Fakat içerisinde bulunan kafeinin fazlası zararlıdır ve idrarla fazla su atımına neden olduğu için günde 2-3 fincandan fazl*tüketilmemelidir.

Bilinmeyenleri

* Eskiden kahvenin yanında suyun verilme sebebi misafirin aç veya tok olduğunu öğrenmek içindir. Misafirin ilk kahveyi içiyorsa tok, suyu içiyorsa aç olduğu anlaşılmaktadır.